Otizmde Sık Sorulan Sorular

1- Aileler çocuğunun otizmli olduğunu hemen anlayabilir mi?
Aileler çocuklarını duyma problemi şüphesiyle doktora götürüyor. Çünkü çocuklar dışarıdan gelen etkilere tepki vermiyor. Bazen de anneler anlamasına rağmen bir süre çocuklarının otizmli olduğunu kabul etmiyor. “Her çocuk aynı olmaz, benimki de böyle” diyor. Ama bu tedavide vakit kaybettiriyor.

2- Çocuğunuzu büyürken izlemeyi ihmal etmeyin!
Eğer aşağıdaki sorulara cevabınız hayırsa en kısa zamanda bir doktora danışın.
* 12 ay sonunda: Annesine veya bakıcısına gülücük atıyor mu? Yabancılardan korkuyor mu? Gözüyle nesnelerin hareketlerini izliyor mu? Sesin geldiği yöne doğru bakıyor mu?
* 18 ay sonunda: Yardımsız yürüyebiliyor mu? Konuşabiliyor ya da birkaç kısa cümle kurabiliyor mu? Ağrıya tepki veriyor mu?
* 24 ay sonunda: Basit talimatları dinliyor ve uyguluyor mu? Diğer çocuklarla oynuyor mu? Çocuklar gruplaştığında aralarına katılıyor mu?
* 36 ay sonunda: Bütün cümle ve talimatları anlayıp uygulayabiliyor mu? Nesnelerin şekil ve renklerini ayırabiliyor mu? Koşabiliyor, topa vurabiliyor mu?

3- “Otizme Çözüm Varmı?”
Klasik psikiyatrlar ve nörologlar otizmli çocuklara tedavi özelliği olmayan ilaçlar veriyor. Bir de “Çocuk eğitime gitsin, gelişirse gelişir yoksa başka bir tedavisi yok” diyebiliyorlar. Modern tıpta artık bu durum farklı. Biyomedikal tedavi ile yüzde yüz tedavi olan çocuklar var, sayıları da az değil.

4- Tedavinin en başarılı olduğu yaş aralığı nedir?
Doktora ne kadar erken getirirlerse o kadar iyi. 1-3 yaş aralığına tedavinin altın çağı denilmekte. Ama her yaşta ilerleme daha az da olsa olabiliyor. Bu nedenle kaç yaşında olursa olsun çocuklarınızı doktora götürün. Bazı doktorlar “Bekle gör, bu erkek çocuk  geç konuşur” diyebiliyor. O doktorları kesinlikle dinlemeyin

5- Otizm genetik bir hastalık mı?
Otizm çoğunlukla genetik bir hastalık değildir. Genetik hastalıklar akraba evliliklerinin çok olduğu coğrafyalarda daha sık görülür. Otizmde böyle bir sıçrama yok.

6- Otizmde bir artış var mı?
Otizm önü alınamayan salgın bir hastalık gibi hızla yayılıyor. Amerika’da yayımlanan Ulusal Sağlık İstatistik Raporu’na göre 2007’de her 86 kişiden biri otizm hastasıydı, oran 2012 yılında her 50 kişiden biri haline geldi. Amerika’da yapılan son araştırmalar ise her 38 kişiden birinde otizm sorunu olduğunu gösteriyor.

7- Bu artış neden kaynaklanıyor?
Antibiyotik kullanımının artması, cıva-alüminyum gibi metalleri içeren, çoklu virüs aşıların kullanılması, artan sezaryen doğumları, sebze ve meyvelerdeki vitamin ve mineral içeriğinin düşmesi, ağır metal, ilaç ve toksinlere fazla maruz kalmamız.

8- Tedavide diyetin önemi nedir?
Otizm hastalarının bağırsakları bozuk olduğu için süt proteini olan kazein ve buğday proteini olan gluten tam olarak sindirilemez ve bağımlılık yapar. Aslında süt ve süt ürünleri ile glutenli ürünler morfin etkisi göstererek bu çocukları uyuşturuyor. Bu nedenle bu çocuklarda ağrı hissi son derece azdır. Mesela düşerler, başka çocuklar bağırır, bu çocukların sesi çıkmıyor.
“Süt ve glutenli ürünler otizmli çocukları morfin gibi uyuşturuyor”


9- Diyetlerinden süt ürünlerini ve glutenli ürünleri çıkarınca ne oluyor?
İlk olarak uyuşturucu bağımlısıymış gibi o ürünleri istiyorlar. Ancak zamanla algılamaları gelişiyor, konuşmalarında artış oluyor. Her çocukta aynı derecede gelişim görülmese de otizmli çocukların dörtte üçünde kazeinin ve glutenin diyetlerinden çıkarılması çok başarılı sonuçlar veriyor. Özellikle bu ürünleri aşırı seven ve ağrı hissi düşük çocuklarda bu yöntem başarılı oluyor.


10- Otizmi önlemek için doğum öncesinde ne yapmak gerekir?
* Katkı maddeli, paketlenmiş, işlenmiş, unlu ve şekerli gıdalardan kaçınmalı.
* Bol sebze ve az şekerli meyve yemeli, yeterli omega 3 kaynağı tüketmeli.
D vitamini eksikliği giderilmeli.
* Tatlandırıcı içeren veya “light” diye sunulan yiyecekleri kesinlikle tüketmemeli.
* Kefir, yoğurt, turşu, sirke ve
boza gibi probiyotiklerce zengin gıdalarla beslenmeli.
* Ekşimeyen yoğurtlardan, kaymak bağlamayan sütlerden, ayçiçeği,
mısır, soya, pamuk yağı ve margarin yağından uzak durmalı.
* Cıva ve diğer ağır metalleri içeren balık ve deniz ürünleri yememeli (hamsi ve sardalya gibi küçük balıklar daha az ağır metal içerir). Gebelik sırasında cıva içeren aşılar yaptırmamalı. Varsa, cıva içeren amalgam dolgu maddesini dişlerinden çıkartmalı.


Kaynaklar : Prof. Dr. Ahmet Aydın – Uzm. Dr. Cem KINACI Röportaj ve otizme çözüm var kitapları.


LÜTFEN SİZDE DAHA FAZLA GEÇ KALMAYIN. UNUTMAYIN ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR…

logo

Adres

BEM HEALTH, TOURISM,
CONSULTANCY, CONSTRUCTION,
TRADE & EXPORT CO.

Şehit Ersan Cad. No: 30/3
Çankaya, 06680 Ankara TURKEY

Tel: +90 312 428 58 58
Fax: +90 312 428 58 59

Son Yazılar

    İletişim

    Adınız Soyadınız

    Email

    Mesaj